GGG

Yüzyıllardır kadınlar güzel ve bakımlı görünmek için farklı yöntemlerden yararlanıyor, kozmetik dünyasının mucizelerinin henüz ortaya çıkmadığı zamanlarda bile kadınlar doğa yolu ile kendilerine ait yöntemler geliştirmişti. Eski çağlardan bugüne güzellik anlayışı değişse de değişmeyen tek şey insanların daha iyi görünme çabasının haklı bir istek olmasıdır.

Kadınların çalışma hayatının içinde daha çok yer almaya başlaması ve sosyal hayat içindeki rolünün değişmesiyle, kişisel bakımlar, minik uygulamalar ve estetik operasyonlar çok daha önem kazanmaya başladı. Talep daima arzı doğurmuştur. Son 15 yılda ise güzellik sektörüne talep gittikçe artmıştır. Covid-19 sürecinde ise bu talep  beklenenin aksine %15-20 oranında artış göstermiştir. Bu süreçte yüz yüze görüşme yapılamadığı ve zaman zaman sanal ortam da olan videolu görüşmelerde; kişinin kendisini daha yakından görmesine, incelemesine, hatalarını fark etmesine  ve beğenmemesine sebep olmuştur. Yaşlanma başta olmak üzere doğal ve yapay etkenler, cildin eski görünümünü kaybetmesine ve deforme olmasına sebep olmakta ve birçok şikayetlerimiz oluşmaktadır. Estetik şikâyetlerin giderilmesi hususunda ise cerrahi ve cerrahi işlem gerektirmeyen pek çok yöntem günümüzde sıklıkla tercih edilmektedir.

Buraya kadar herşey güzel, daha da güzel olsun diye uğraşırken yanlış uygulama sonucu başımıza gelenlerin de maalesef ardı arkası kesilmemektedir. Peki hukuken acaba bu uygulamalar nerelerde ve kimler tarafından yapılabilir? İşte bu yazımda çalışan kadınların bir çok ihtiyacı doğrultusunda bu konuya hukuksal açıdan kaleme almaya karar verdim.

Bu süreç içerisinde kadınlarımız geçmişteki kıyafet konusunda yeniden yaratıcı olmaya çalışmaktadır. 2008 de ki küresel durgunluktan bu yana lüks eşyaların yeniden moda olduğunu görmeye başlamamıza rağmen, minimalizm ve sürdürülebilirlik modeli ile yeniden karşı karşıyayız. Mağazalar bu duruma şimdiden adapte oldu; Pamuklu tişörtler, geniş paçalı pantolonlar, rahat elbiseler ve “evde giyim” için artan talebe uygun tasarımlar yapmaya başladı.

Bu pandemi sürecinin moda üzerindeki etkisi ile beraber görünen o ki kısa vadede kadınlar, stil yerine rahatlığı seçecekler.

2021 ve MODA TRENDLER

Rahat ev kıyafetlerinden şık ve modern sokak stiline geçişini kutlamaya hazır mısın?
2021 modası ve 2021 yılında öne çıkan kıyafet trendleri!!

● Vatkalı omuzlar, geniş kesim (karpuz, balon) kollar..
Dar omuzlular, burada mısınız?
İşte size müjde! 2021 yılında geniş kesim kol tasarımları, vatkalı omuzlar oldukça moda olacak. Balon kollu elbise ve kazaklar mağaza vitrinlerinde bol göreceğiniz moda akımları arasında..

● Yüksek belli kumaş ve jean pantolonlar
2021 modası kesinlikle rahatlık sunuyor.
Belinin kesinlikle rahat edeceği yüksek bel kumaş ve jean pantolonlar sayesinde bacak boyun olduğundan uzun görünecek.
Bu tip kombinleri dilersen nispeten daha kısa ve dar üstlerle tamamlayabilirsin…

● Oversize palto ve kazaklar; 80 ‘li yılların ses getirdiği geniş kesim bol, oversize modası yeniden canlanıyor. Bariz şekilde bol görünen paltolar, şişme montlar ve kazaklar 2021 kış aylarına damgasını vuracak..

● Canlı renkler, baskılar, göz alıcı desenler
Evde geçen, kısıtlayıcı ve eli maşalı 2020’nin bitimi ile adeta tasarımcılar “o zaman renk!” Sloganı ile 2021 de canlı renkler, göz alıcı desenler ve baskılar, süslü kıyafetler bize kaybettiğimiz yaşam enerjisini yeniden aşılayacak…

● Toprak tonlarında uzun deri trençkotlar
2021 de sokakta bolca uzun deri ve toprak tonlarında trençkotlar göreceğiz. Toprak ve nude tonları 2021 de özellikle Uzun trençkotlarda kendini gösteriyor…

2021 de sokakta bolca uzun deri ve toprak tonlarında trençkotlar göreceğiz. Aynı tonlarda topuklu çizmeler, taba renkli omuz çantaları ile harika görüneceğini düşünüyoruz.
Feminen tasarımları, kusursuz detayları ile harmanlayan koleksiyonumuzu yakından görmek için butiğimize uğramaya ne dersiniz…???

Yaşam alanımız; evlerimiz pandemi sürecinde en fazla vakit geçirdiğimiz ortam haline dönüştü. Hem dinlendiğimiz hem çalışma alanımıza dönüşen evlerimizi aksesuarlarla, renkli objelerle, yapay ve canlı çiçeklerle düzenlemek vazgeçilmezimiz oldu. Günümüz şartlarında; en fazla vakit geçirdiğimiz evlerimizi renklendirmek ortamdaki rahatlığı en üst düzeye taşımak çok önemli. Kendimize zaman ayırıp rutinin dışına çıkma ihtiyacı hepimiz için vazgeçilmez. Bazılarımız bahçesini, bazılarımız balkonu için tazeleme yapar. Ancak herkesin dış mekân, bahçe tarzı alanı olmayabilir veya alan kısıtlı olabilir. Peki imkânı ve alanı kısıtlı olanlar ne yapmalı? Bu sorunun cevabını bu yazımızda bulacağınızı düşünüyorum. Gerek rutinin dışına çıkmak gerekse hayatımıza olumlu etkili dokunuşlar yapmak elimizde. Yaşadığımız ortamın renkleri, aksesuar seçimi ve çizgisi bu alanların enerjisini yükselterek bizlere pozitif katkı sağlayabilir. Mesela ev veya ofisimiz için şeklini belirlediğimiz mobilya bizi nasıl motive ediyorsa, bu mobilyalara eşlik edecek tamamlayıcı aksesuarlar mekânın enerjisini arttırarak bizlere daha fazla motivasyon sağlar. Bunlar canlı veya yapay çiçekler, biblolar, aynalar, sehpalar gibi aksesuarlar olabilir. Örneğin, küçük ve Los olan bir bölüm için ortamın çizgisine uygun bir ayna hem derinlik sağlayacak hem de ışığı yansıtacağı için daha aydınlık bir ortam elde etmenizi sağlayacaktır. Bir diğer seçenek, boş olduğunu düşündüğünüz bir köşeyi bir sehpa ve üzerine koyacağınız biblo ve aksesuar yardımıyla hareketlendirebilirsiniz.

Tabi tüm bunları yaparken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar var. Mesela kendi dünyanıza dokunabilmek için, bu tarz ürünlerin seçimini mutlaka kendiniz yapmalısınız. Hem kendi zevkinizi yansıtmak hem de eşya kalabalığını en minimum seviyede tutmak önemli. Gelelim bizce en önemli noktaya hem ekonomik olarak hem de kendi zarif çizginizi yansıyacağı iz aksesuarlardan optimum fayda elde etmek ve ortamdaki enerji akışını sağlamak adına; seçtiğiniz objelerin zaman zaman yerlerini değiştirin. Bu durum ortamda farklılık yaratacak ve tazelenme hissini yaşatacaktır. İşte tüm bunların sonucu olarak yaşadığımız mekânı durağan enerjiden kurtarmış oluruz. Yaşam alanımız bizi yansıtan en önemli yerdir.

İlkbahar yaz dönemi için dekorasyon fikirleri; Uluslararası renk otoritesi Pantone açıklamasına göre: 2021 yılı için Ultimate gri ve canlı sarı renkleri öneriyor. Pantone renk enstitüsü; bu renk kombinasyonunun tasarımlarda ihtiyaç duyulan umut ve pozitifliğe hitap ettiğini söyledi. Sarı renk, iyimserlik ve canlılık ile ilişkilendirilirken gri renk sakinlik istikrar ve esneklik duygularını yansıtıyor. Yaşadığımız alanda; kendi iç dünyamızın çizgisine göre yeşil, mavi ve mor renkleri de kombinasyon için kullanabiliriz. Çünkü bu renkler yılın her döneminde kullanılan canlılığını kaybetmeyen özel renklerdir. Ayrıca metalin soğukluğuna ihtiyaç duyacağımız bu sıcak dönemde küçük bir ferforje masa ve sandalye tercih edilebilir. Bu ferforjeler hem iç tasarım hem de dış ortama yalın bir çizgi katar. Üzerinde yapay çiçekli vazolar tercih edilebilir, ortamın sade ama dolgun görünmesini sağlar. Buradan yola çıkarak; kendimizi hem rahat hissedeceğimiz hem çizgimizi zevkimizi en güzel şekilde yansıtacağımız evlerimize yaptığımız şık dokunuşlar mutluluğumuzu tamamlar.